18 Haziran 2008 Çarşamba

Ürettikleri Malzemeler Marketlerde Satılacak


İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki Mopak Endüstri Meslek Lisesi ve Teknik Lisesi'nin kimya teknolojileri bölümü öğrencilerinin ürettiği temizlik malzemeleri marketlerde satılacak.

İlk etapta sıvı sabun, bulaşık deterjanı, cam silici, oto şampuanı, fayans ve seramik temizleyicileri, mum ve kolonya piyasaya sürülecek. Üretim için gerekli izinlerin alındığı bu ürünlerin yanı sıra Sağlık Bakanlığı'na kireç, yağ ve kir çözücüler, çamaşır suyu, toz temizlik maddesi, yumuşatıcı, tuzruhu, oda parfümü gibi asit içeren ürünler için de müracaat edildi.

Türk Patent Enstitüsü tarafından 'Motem' markasıyla tescillenen ürünler için lisesinin döner sermaye işletmesi de belediyeden işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı aldı. Şimdilik 29 metrekarelik bir yerde faaliyet gösteren Motem'e, kimya teknolojileri bölümündeki 30 öğrenci ve dört öğretmen katkı sağlıyor. Bugüne kadar okul öğrencileri, öğretmen ve memurlarına satılan malzemeler için üretimde katkısı olan öğrenciler de döner sermayeden pay alacak.

Maddi imkânsızlıklar yüzünden imal izni için geç başvuruda bulunduklarını söyleyen lisenin Kimya Teknolojileri Bölümü Şefi Ufuk Akış, "Öğrenciler, yaptıkları temizlik malzemelerini evlerine götürüyordu. Piyasadakiler kadar kaliteli ve onlardan daha ucuz olan bu malzemeleri önce kullanmaya sonra da okulda satmaya başladık." dedi. Hammaddede standartları göz önünde bulundurduklarını ifade eden müdür yardımcısı Hakan Fidan ise Motem markasıyla ileride aranan temizlik malzemeleri üreteceklerini savunarak, zamanla işletmeyi büyüteceklerini vurguladı. Fidan, küçük bir laboratuvarda başlayan tesisin, büyük bir işletme olacağına inandığını kaydetti.

KAYNAK: Zaman Gündem - Mustafa Yüksel, Ömer Oruç, İzmir - 17 Haziran 2008, Salı

Devamını okuyun...>>

10.7 Milyar Dolarlık Kimya Devi Tuzla’da Fabrika Kurdu

Fortune Dergisi’nin Global 500 şirket listesinde, 10.7 milyar dolar ciro büyüklüğüyle 249’uncu sırada yer alan ABD merkezli Huntsman, İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde 10 milyon dolarlık fabrika açtı.Otomotivden enerjiye ve tekstile kadar farklı sektörlere kimyasallar geliştiren Huntsman’ın yetkilileri, "Türk tekstilinin geleceğine yatırım yaptık" dedi.
DÜNYANIN 120’den fazla ülkesinde binlerce müşteriye yapı ve tekstil kimyasalları geliştirerek, üretim ve dağıtımını gerçekleştiren ABD merkezli Huntsman, Tuzla Boya ve Vernik Organize Sanayi Bölgesi’ne yeni üretim tesisi kurdu. Ünlü ekonomi dergisi Fortune’un açıkladığı listede bu yıl Global 500 şirket arasında 10.7 milyar dolar ciroyla 249’uncu sırada yer alan ve 420’nci sıradaki Hexion Chemicals’ı bu eylülde bünyesine katarak 16.5 milyar dolarlık dev haline gelecek Huntsman, dünya devleri Dow Chemical ve DuPont’tan sonra 3’üncü sırada geliyor.Öncelik çevre ve sağlıkTuzla’daki üretim tesisinin açılışında konuşan Huntsman’ın Küresel Tedarik Zinciri ve Operasyonlar Bölüm Başkan Yardımcısı Steen Weien Hansen, "Tuzla’daki yeni üretim tesisimizin açılışı, Türkiye’de gelişmekte olan pazara güvenimizi göstermektedir. Çevre, sağlık ve güvenlik standartlarını daha da güçlendiriyoruz. Sağlanan ilerlemeden dolayı kıvançlıyız" diye konuştu. Huntsman Corporation’a bağlı şirketler 45 yıldır Türkiye pazarına ürün sağlıyordu. Huntsman’ın Dudullu’da küçük ölçekli bir de tesisi vardı. 5 bin dönüm kapalı alana sahip Tuzla OSB’deki yeni fabrikaya geçen Huntsman, kiraladığı binada 10 milyon dolarlık yatırım yaptı. Türkiye’de toplam 70 milyon dolar civarı pazara sahip olan Huntsman, yeni tesisle bunu 100 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Huntsman Malzemeler ve Ürünler Bölümü Başkanı Paul Hulme, "Üretim ve laboratuvar bölümleri yeni bir tesis içerisinde birleştirildi. Sağlanan sinerji daha da artırılacak. Bu açılış, Huntman şirketinin Türkiye’de daha da güçlü olarak var olmasına yönelik heyecan verici ve stratejik bir adım" diye konuştu.
Türkiye üssümüz olacak.
Huntsman Textile Effects’in Avrupa Ortadoğu ve Afrika Bölgeleri-EMEA Başkan Yardımcısı Michael Effing de, Huntsman’ın Türkiye’deki stratajisine ilişkin, "Tekstil pazarlarına yönelik olarak dünya kalitesinde hizmet sunacağız" dedi. Türkiye’nin hızla büyüdüğünü, Huntsman’ın da formülasyonda Avrupa’ya, üretimde ise Türkiye, Mısır ve Pakistan’a odaklandığını ifade eden Effing, Tuzla’da Türkiye için lokal formüller de gerçekleştireceklerini bildirdi.Terletmeyen ürünleri askerler ve milli takımlar kullanıyorHUNTSMAN Textile Effects’in, Türkiye’nin de içinde olduğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Başkan Yardımcısı Michael Effing, "Çok büyük bir pazar olarak gördüğümüz Türkiye, bizim için bir sıçrama noktası olacak. Türkiye özellikle ev tekstili ve otomotivde çok gelişti. Bu alanda ürünler geliştiriyoruz. Biz, sporcular ve askerlerin kullandığı, terletmeyen tekstil ürünleri için de kimyasallar geliştiriyoruz. Bu ürünler Euro 2008’de de kullanılıyor" dedi. Türk Silahlı Kuvvetleri de, geçen hafta terletmeyen yeni kamuflajlara geçiş yaptığını açıklamıştı. Boya ve kimyasallar üretiyorHUNTSMAN farklı kimyasal maddelerin küresel üreticisi ve pazarlayıcısı olarak, dünyada en büyük 3 grup arasında yer alıyor. Huntsman şirketleri; kimyasal madde, plastik, otomotiv, havacılık, tekstil ürünleri, ayakkabı, boya ve kaplama ürünleri, inşaat, teknoloji, tarım, sağlık, deterjan, kişisel bakım, mobilya, cihazlar ve ambalajlamayı kapsayan alanlarda üretim yapıyor. İlk olarak, ambalajlama alanına getirdiği yeniliklerle ve daha sonra, petrokimyasallar alanında sağladığı hızlı ve birleşik büyümeyle tanınan Huntsamn, bugün 13 bin çalışanı ile dünyada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor.
KAYNAK : Hürriyet Ekonomi - 6/18/2008 2:04:32 AM

Devamını okuyun...>>

Airbus, Uçakları Yosun Biyoyakıtıyla Uçuracak

Avrupalı uçak üreticisi Airbus, uçaklarını bazı yosunlar gibi, yenilemeyen bitkilerden elde edilen ikinci nesil biyoyakıtlarla uçurmak istediğini açıkladı.Grubun üst düzey yetkilisi Philippe Fonta, Tokyo’da düzenlenen havacılık ve çevre konulu konferansta yaptığı açıklamada, “insanların beslenmesi için gerekli bitkilerden elde edilen biyoyakıtların kullanılmasının söz konusu olmadığını” belirterek, uçakları uçurmak için bazı yosunlardan yararlanılabileceğini ifade etti.
Fonta, karbondioksit tüketen bir çeşit yosundan elde edilecek maddenin kullanılabilmesinin düşünüldüğünü, böylece sera gazı etkisinin ve kirli atıkların sınırlandırılabileceğini, ayrıca benzine bağımlılığın ortadan kalkabileceğini söyledi.Uluslararası Havayolu Taşımacıları Birliği’nin verilerine göre, sivil hava taşımacılığı karbondioksit salımının yüzde 2’sinden sorumlu.Merkezi Londra’da bulunan yardım kuruluşu Oxfam, biyoyakıta yönelik talebin artmasının yoksullara zarar verebileceği uyarısında bulunmuştu. Kuruluş, dünyanın farklı bölgelerindeki yoksulların biyoyakıt üreten büyük çiftliklerin baskısıyla topraklarını elden çıkarmak zorunda kalabileceklerini vurgulamıştı.

KAYNAK: ntvmsnbc.com 10.06.2008 - Bilim.org
Devamını okuyun...>>

17 Haziran 2008 Salı

KİRLİ ÇAMAŞIR İÇİN DEVRİM GİBİ BULUŞ!

Bilim adamları yaş ve kuru temizleme süreçlerinde kullanılan su, deterjan ve enerjiyi tüketimini bitiren kendi kendini temizleyen kumaş geliştirdi. Bunun için biraz güneş yeterli!
Bilim ve Teknik Dergisi'nin Nisan sayısında yer alan araştırmada güneşte kendi kendini temizleyebilen kumaş üzerindeki çalışmalara yer verildi. Araştırmaya göre kumaşlara kendi kendilerini temizleme becerisi, dokundukları iplikleri titanyum dioksit nanokristalleriyle kaplayarak kazandırılıyor.
Bu molekül, ışığa tutulduğunda kir ve lekeleri bozduran bir fotokatalist özelliği taşıyor.
Avustralya'daki Monash Üniveristesi'nden kimyacı Walid Daoud ile Hong Kong Politeknik Üniveristesi'nden meslektaşları, kumaş ipliklerinin, titanyum dioksit, nanokristallerinin üzerine yapışmalarını sağlayacak bir yöntem geliştirdiler. En iyi sonuçları güneş enerjisinin vermesine karşılık, kendi kendini temizleme yetkisi, her türlü ışık kaynağında, hatta giysiler sahiplerinin üzerindeyken dahi kendini gösteriyor. Kumaşın ipliklerine yapışan titanyum dioksit nanokristalleri ayrıca, kokuya yol açan bakterilerin üremesini de baskılıyor. Daoud, geliştirdikleri kumaşın ilk uygulamalarının askerlerde görüleceğini düşünüyor, ancak araştırmacıya göre asıl hedef, çamaşır yıkama ve kuru temizlemede kullanılan su, deterjan ve enerjinin azaltılması. Daoud'a göre işlem, yaş ve kuru temizleme süreçlerinde kullanılan su, deterjan ve enerjiyi azaltmaya yönelik olacak.
KAYNAK: 11:42:13 17 Haziran 2008 http://www.habergunluk.com/

Devamını okuyun...>>

16 Haziran 2008 Pazartesi

Avrupa`nın Boya Üretim Üssü Oluyoruz

İhracatının büyük bölümünü Avrupa ülkeleri ve Rusya`ya yapan Türk boya sektörünün, son 10 yılda ihracatını yüzde 200 oranında artırdığı bildirildi. İKMİB Başkanı Akyüz, "Geçmişi 60 yıl öncesine dayanan Türk boya sektörü, hızlı bir gelişim sürecinin ardından Avrupa`nın en büyük 6. üreticisi konumuna yükseldi" dedi.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz, ülke ekonomisine 2 milyar dolarlık katma değer kazandıran Türk boya sektörünün, dünya çapındaki rakipleri arasında iddialı bir konumda bulunduğunu söyledi.
Dünyada, boya sektöründe yaklaşık 71,7 milyar dolarlık bir pazarın söz konusu olduğunu ifade eden Akyüz, Türkiye`nin dünya pazarlarından aldığı payın ise yüzde 1,5-2 dolaylarında olduğunu vurguladı.
Akyüz, yıllık 850 bin tonluk üretim kapasitesine sahip olan Türk boya sektörünün, yaklaşık 100 bin kişiye doğrudan istihdam olanağı sağladığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
``Geçmişi 60 yıl öncesine dayanan Türk boya sektörü, hızlı bir gelişim sürecinin ardından Avrupa`nın en büyük 6. üreticisi konumuna yükseldi. Türkiye önümüzdeki yıllarda, AB`nin en büyük 4. boya üreticisi hem de Avrupa bölgesinin boya üretim merkezi olmayı hedefliyor.
Türk boya sanayi, son yıllarda yüksek katma değerli ürünlerin üretimine geçerek, teknolojik yapısını yeniledi ve Ar-Ge`de güç kazandı. Sektör firmalarındaki yabancı iştirakinin artması, sektörün çağdaş üretim, teknoloji ve pazar gücünü artırırken, aynı zamanda Türkiye`yi AB ülkeleri bazında çekici bir üretim ve yatırım alanı haline getiriyor.``
2010 YILI İHRACAT HEDEFİ 600 MİLYON DOLAR
Türk boya sektörünün, ihracatının büyük bölümünü Avrupa ülkeleri ve Rusya`ya yaptığını belirten Akyüz, sektörün son 10 yılda ihracatını yüzde 200 oranında artırma başarısı gösterdiğini ifade etti.
Akyüz, Türk boya sektörünün, 2003`de 135,02, 2004`de 177,76, 2005`de 234,69, 2006`da 287,2 milyon dolar ihracat yaparken, 2007 yılında ihracatını 365,8 milyon dolara çıkardığını dile getirerek, boya sektörünün 2010 yılı ihracat hedefinin de 600 milyon dolar olduğunu bildirdi.
EN BÜYÜK SORUN KAYIT DIŞILIK
Boya sektörünün en önemli sorunlarının başında, pek çok sektörün ortak sorunu olan kayıt dışılığın geldiğini anlatan Akyüz sözlerini şöyle tamamladı:
``Boya Sanayicileri Derneği verilerine göre, sektörde 400 kayıtlı boya firması varken, kayıt dışı faaliyet gösteren firma sayısı bini buluyor. Kimya sektörü genelinde yaşanan, hammaddede dışa bağımlı yapı, boya sektörünün de önemli bir sorunu olmayı sürdürüyor. Boya sektörü, 2007 yılında yaklaşık 1,3 milyar dolarlık hammadde ve ara malı ithal etti. Uluslararası fiyat artışlarına karşı duyarlı olan sektör, uluslararası maliyet baskısı ile karşı karşıya kalıyor.`` www.ekonews.com
KAYNAK: 2008-06-16 www.ekonews.com

Devamını okuyun...>>

MKEK’dan İhracat Atağı

TÜRK Silahlı Kuvvetler ile emniyet birimlerinin ihtiyaç duyduğu mühimmat malzemelerini karşılayan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürlüğü , Kolombiya’ya askeri mühimmat ihraç edecek. Yeniden yapılanma sonrasında askeri üretim çalışmalarına ağırlık veren MKEK, mühimmat ihracatı yaptığı ülke sayısını da giderek artırıyor. Dünyanın birçok ülkesine askeri mühimmat malzemesi ihraç eden MKEK, Kolombiya ile de askeri mühimmat ihracat bağlantısı yaptı.

KAYNAK: 2008-06-16 HO Tercüman

Devamını okuyun...>>

15 Haziran 2008 Pazar

Kozmetik Atıkları Canlı İçin Tehdit

İlaç ve kozmetik atıkları canlıları tehdit ediyor.
Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adil Denizli, ilaçlar ve kozmetik ürünlerin atıklarının kanalizasyona karışmasının sakıncalarına dikkati çekti.
Prof. Dr. Adil Denizli, doğal suları kirleten en önemli unsurlardan birinin de ilaç ve kozmetiklerde bulunan "hormonlar" olduğunu ifade ederek, "Doğal
sularımızdaki mikrokirleticilerden hormonların, sudaki canlıları
kıskacına alıp, besin zinciriyle bize ulaşabilme yollarından biri
ilaçlar. Sulara karışan ilaçlar gelecekte ciddi sağlık sorunlarına yol
açacak" diye konuştu.
İdrar ve Dışkı Duş Sırasında Suya Kırışıyor
İlaçların çevresel etkileri üzerinde bugüne kadar çok durulmadığını
belirten Prof. Dr. Denizli, organik atıklardan oluşan kirleticiler gibi
sulardaki ilaç varlığının da dünya çapında giderek önemi artan bir konu
olmaya başladığını kaydetti.
Avrupa, ABD ve Asya`da incelenen sularda psikiyatrik, analjezik ve
antibiyotik türünde ilaç atıklarının tespit edildiğini aktaran Denizli,
bu kıtalarda 2002`de çevre sularda yapılan analizlerde yüksek oranda
ilaç atığı bulunduğunu bildirdi.
İlaç atıklarının idrar ve dışkıyla suya karıştığını belirten Denizli, canlı organizmalarla etkileşimde bulunmak üzere tasarlanan bu maddelerin, sudaki canlıları kısa sürede etkilediğini, bunun da ekosistem ve insanlar için potansiyel tehlike oluşturduğunu bildirdi.
Doğal Sularda Cinsiyetsiz Balıklar
Prof. Dr. Adil Denizli, son yıllarda doğal sularda çok sayıda "cinsiyetsiz balık" bulunduğunu, bu durumun biliminsanlarını "hormon"ların etkilerini düşünmeye yönelttiğini, yapılan araştırmalarda su veya su
ürünlerinde, ağrı kesicilerden "asetaminofen", antimikrobiyal
sabunlardan "triklosan" gibi kimyasalların ortaya çıktığını kaydetti.
Diğer taraftan bu tür kirleticilerin bakterilerde direnç gelişimine
neden olabileceğini kaydeden Denizli , ABD Gıda ve İlaç Dairesi`nin bu
konuyla ilgili araştırmalar yürüttüğünü de ekledi.
Her Yıl 2 Milyon İnsan Ölüyor
Prof. Dr. Adil Denizli , "sudaki kimyasalların, çoğunluğu beş yaşın
altında olmak üzere, her yıl iki milyon insanın ölümüne neden olduğunu"
belirtti.
Yüzey ve yer altı sularının artan şekilde kimyasal maddelerle
kirlenmesinin, sudaki yaşam ve insan üzerinde uzun vadeli ve tehlikeli
sonuçlar doğurmasının beklendiğini kaydeden Denizli , "Her yıl yaklaşık
300 milyon ton endüstriyel ve tüketiciler tarafından kullanılan yapay
bileşiklerin atıkları, tarımsal olarak kullanılan 140 milyon ton gübre
ve bir kaç milyon ton tarımsal ilaç ve kazayla 0,4 milyon ton petrol ve
petrol ürünleri doğal sulara karışıyor" dedi.
Günü Geçmiş İlaçları Kanalizasyona Dökmeyin
Denizli , bir çok insanın kullanım tarihi geçmiş ilaçları doğrudan
kanalizasyon sistemlerine boşalttığını, bu durumun da suların
kirlenmesine neden olduğunu belirtti.
Birçok ülkede çöp olarak değerlendirilen ilaçların hastanelerde, bakım
evlerinde veya evlerde özel olarak toplanmasına yönelik uygulamalara
başlandığını anlatan Denizli , "Bazı ülkelerde ilaç geri toplama
üniteleri oluşturuldu. Bazılarında ise ilaçlar yakılarak imha edilmek
üzere biriktirilen zararlı evsel atık listesine alındı" diye konuştu.
Su kaynaklarının kimyasal analizinin pahalı ve zaman alıcı bir işlem
olduğunu ancak halk sağlığı açısından gerekli olduğunu ifade eden
Denizli , ilaçların atılımının kontrollü olması gerektiğinin altını
çizerek, "Kullanmadığınız ilaçları kanalizasyona dökmeyin" çağrısında
bulundu.

KAYNAK: 2008-06-12 TRT
Devamını okuyun...>>

Kimyacılar İhracat Atağında

KİMYA sektörünün ihracatının katlanarak büyüdüğü, geçen yılın 5 ayında 3 milyar 900 milyon dolar olarak gerçekleşen rakamın, bu yılın aynı döneminde 5 milyar 950 milyon dolara ulaştığı bildirildi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz, 2008 yılına da 12 milyar dolarlık ihracat hedefiyle başladıklarını anımsattı.

KAYNAK: 2008-06-11 HO Tercüman
Devamını okuyun...>>

4 Haziran 2008 Çarşamba

Petrol ve Doğal Gaz Fuarı Başladı

Aliyev: Hazar enerji kaynakları içinde eşi bulunmaz bir yerdir.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev , Hazar havzasının dünyanın enerji kaynakları içinde eşi bulunmaz bir yere sahip olduğunu söyledi.
Aliyev ,15`nci Hazar Petrol ve Doğal Gaz , Rafineri ve Petrol Kimyası
Fuarı `nın açılışında yaptığı konuşmada, hazar bölgesinin enerji güvenliğinde herhangi bir problem olmadığını vurguladı.
Azerbaycan`da 14 yıl önce bu fuarın açılmasıyla ülkeye yabancı sermeye girişinin hızlandığını anlatan Aliyev, ülkesinin enerji alanında işbirliği yaptığı hiçbir ülke ve yabancı şirketle sorunu olmadığını hatırlattı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ülkesinin halihazırda 3 petrol 4 doğal gaz boru hattı ile komşularının,Türkiye`nin ve Avrupa Birliği`nin enerji ihtiyacına yardımcı olduğunu söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Yazar da, enerji koridoru haline gelen Türkiye`nin bölgenin ve Avrupa`nın enerji güvenliğine katkı sağladığını belirtti.
15`inci Hazar Petrol ve Doğal Gaz, Rafineri ve Petrol Kimyası
Fuarı`na Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ve BOTAŞ`ın yanı sıra 33 ülkeden 380 şirket katılıyor.
KAYNAK: 2008-06-03 TRT

Devamını okuyun...>>