31 Mayıs 2008 Cumartesi

Süte Bal Kattılar Yoğurdun Ömrünü Uzattılar

Mersin’de, bir lise öğrencisi geliştirdiği proje ile süte bal katarak ürettiği yoğurdun saklanma ömrünü yaklaşık 2 gün uzatmayı başardı.
MERSİN - Mersin Fen Lisesi 11’nci sınıf öğrencisi Merve Çabuk, “Bilim ve Buluş Şenliği”ne katılmak üzere yoğurdun lezzeti üzerinde başladığı çalışmada bakterileri tanıyınca yoğurdun raf ömrünü uzatmaya yönelik proje geliştirdi.
Mersin Fen Lisesi Biyoloji Öğretmeni ve projenin danışmanı Füsun Koşumcu, öğrencisi Merve Çabuk’un yoğurdu ile meşhur Silifke ilçesinde yaşadığı için yoğurt üzerinde çalışmalara başladığını söyledi.Önce yoğurdun lezzeti konusunda çalışma yaptıklarını anlatan Koşumcu, sütün mayalanma aşamasında bakterileri tanımaya başladıklarını, bal ile yaptıkları çalışmalarda ise “ekşime” süresinin daha uzun olduğunu gözlemleyince projenin bu yöne kaydığını belirtti.Yoğurdun içerisinde çok sayıda bakteri bulunduğunu ve bunların yoğurdun kalitesini belirlediğini ifade eden Koşumcu, şöyle konuştu:“Proje aşamasında bu bakterilerden ikisi ile çalıştık. Mayalanma aşamasında sütün içerisine yüzde 4, 6 ve 8 olmak üzere 3 farklı oranda akasya balı, sumak balı, dağ Yoncası balı, yonca balı ve çam balı gibi ballar ekleyerek Lactobacillus Bulgaricus ve Streptococcus Thermophilus bakteri sayısının azalmasını sağladık. Bunların ekşime sürelerini tespit ettik. Söz konusu iki bakterinin üremelerini takip ettik. Bununla birlikte ortamın pH miktarı yükselirken, asitlik azaldı. Çam balında yoğurdun ekşime süresinin uzadığını gördük. Bu sayede, buzdolabında ortalama 6 gün saklanabilen yoğurdun kalitesini bozmadan raf ömrünün yaklaşık 2 gün uzamasını sağladık. Bunu yaparken de hiçbir koruyucu ve kimyasal madde kullanmadık.”Balın antibakteriyel özelliği bulunduğunu da vurgulayan Koşumcu, “arılar bal için polen toplarken kendi salgılarını da bu polenlere bulaştırıyorlar. Bu antibakteriyel özellik böylelikle bala, sütün mayalanma aşamasında da yoğurda geçiyor” dedi.Ürettikleri yoğurdun normal yoğurtlara göre biraz daha tatlı olduğunu ifade eden Koşumcu, projenin verilecek destekle daha da geliştirilebileceğini kaydetti.Merve Çabuk da, yaşadığı ilçede yoğurtla içi içe olduğu için böyle bir çalışma yaptığını belirtti.Üniversitede moleküler biyoloji ve genetik öğrenimi görmeyi hedeflediğini ifade eden Çabuk, projesini daha da geliştirmeyi arzuladığını kaydetti.

Devamını okuyun...>>

30 Mayıs 2008 Cuma

Çevre Bakanlığı, "Kyoto"ya Onayı Uygun Buldu

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Dışişleri Bakanlığı'na, ''Kyoto Protokolü'ne taraf olmanın kabul ve onaylanmasının uygun olduğuna'' ilişkin yazı gönderdiğini bildirdi. Eroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile İstanbul Deniz Ticaret Odası'nda imzalanan "Eğitimde İşbirliği Protokolü" törenine katıldı.Bakan Eroğlu, törende yaptığı konuşmada, geçen hafta pazartesi günü Küresel İklim Değişimi Komisyonu'nun toplandığını, burada Kyoto Protokolü'nün tanınması konusunda müzakere yapıldığını söyledi. Eroğlu, "Dışişleri Bakanlığına, Kyoto Protokolü'ne taraf olmanın kabul ve onaylanmasının uygun olduğuna ilişkin yazıyı imzalayarak gönderdim. Bu karar hükümete gidecek, sayın Başbakan bunu değerlendirecek, sonra TBMM'ye sevk edilecek" dedi.Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi olduğunu, konuyu ayrıca pazartesi günü kendisine arz edeceklerini" bildirdi.


KAYNAK: CNN TÜRK.com 30 Mayıs, 2008

Devamını okuyun...>>

Çevre Bakanlığı, "Kyoto"ya Onayı Uygun Buldu

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Dışişleri Bakanlığı'na, ''Kyoto Protokolü'ne taraf olmanın kabul ve onaylanmasının uygun olduğuna'' ilişkin yazı gönderdiğini bildirdi. Eroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile İstanbul Deniz Ticaret Odası'nda imzalanan "Eğitimde İşbirliği Protokolü" törenine katıldı.Bakan Eroğlu, törende yaptığı konuşmada, geçen hafta pazartesi günü Küresel İklim Değişimi Komisyonu'nun toplandığını, burada Kyoto Protokolü'nün tanınması konusunda müzakere yapıldığını söyledi. Eroğlu, "Dışişleri Bakanlığına, Kyoto Protokolü'ne taraf olmanın kabul ve onaylanmasının uygun olduğuna ilişkin yazıyı imzalayarak gönderdim. Bu karar hükümete gidecek, sayın Başbakan bunu değerlendirecek, sonra TBMM'ye sevk edilecek" dedi.Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi olduğunu, konuyu ayrıca pazartesi günü kendisine arz edeceklerini" bildirdi.
KAYNAK: CNN TÜRK.com 30 Mayıs, 2008

Devamını okuyun...>>

Japonlar İftiharla Sunar: "Mikroskobik Kase"


Japon bilim adamları, nano teknoloji kullanarak, ancak bir mikroskopla görülebilecek küçüklükte kase yaptı.Makine mühendisi Profesör Masayuki Nakao, yaptığı açıklamada, Tokyo Üniversitesi'ndeki öğrencilerinin ve kendisinin, bir milimetrenin binde biri çapındaki kaseyi yapmak için karbon bazlı bir madde kullandıklarını söyledi. Nakao, bu Japon tarzı kasenin mikroskobik büyüklükteki "nanotüpler" kullanılarak yapıldığını belirtti. Söz konusu kasenin, "Nanotüp işlemi" teknolojisinin geliştirilmesini amaçlayan bir proje kapsamında yapıldığı kaydedildi. Nanotüpler, insan saç telinin kalınlığının yaklaşık on binde biri ölçüsünde tüp şeklindeki karbon parçalarından oluşuyor. Karbon nanotüpler, elektronik ve tıpta geniş bir yelpazede kullanılıyor. Bilim adamlarının yaptığı mikroskobik kasenin içinde Japon ve Çin mutfağının geleneksel makarnası ya da eriştesi olarak bilinen mikroskobik büyüklükte "noodle" da bulunuyor. Bu kasenin aslında ilk kez 2006 Aralıkta yapıldığı belirtildi. Dünyanın en küçüğü olarak nitelendirilen kase ancak geçen hafta düzenlenen mikrofotoğraf yarışmasında yer aldıktan sonra tanıtıldı.
KAYNAK: CNN TÜRK.com 30 Mayıs, 2008

Devamını okuyun...>>

29 Mayıs 2008 Perşembe

Türk Kimyasal Madde Sektörünün Büyük Endişesi

Türk kimyasal madde ihracatçısına Avrupa Birliği`nden mevzuat tehdidi. Birliğin yeni tüzüğü yılda bir tondan fazla ihracat yapan firmalara, Avrupa Birliği Kimyasallar Ajansı`na kaydolma zorunluluğu getiriyor. Bu kaydın neden olduğu en önemli endişeyse, Türk Kimyasal Madde sektörünün gizli formüllerinin, kaydeden yabancı firmaların eline geçmesi.

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen bir basın toplantısı düzenleyerek Türk Kimyasal Madde sektörünün karşı karşıya bulunduğu büyük tehlikeden ve bu tehlikenin önlenmesi için aldıkları önlemlerden bahsetti. Tüzmen Türk Kimya Sektörü`nün yıllık 10.4 milyar dolarlık ihracatı içerisinde, 3 milyar 730 milyon dolarlık pay alan Avrupa Birliği`nin 1 Aralık 2008 tarihinden itibaren kimyasal kaydı zorunlu tuttuğunu aktardı. Yılda bir tondan fazla ihracat yapan kimya firmalarını etkileyecek bu kayıt, Avrupa Kimyasallar Ajansı tarafından yapılacak. Ancak burada bir sorun ortaya çıkıyor. Kayıt konusunda iki alternatif var. Türk firmaları ya Avrupa Birliği`ndeki ithalatçı firma üzerinden ya da Avrupa`da yerleşik tek temsilci niteliğindeki şirketler aracılığıyla kayıt yaptırabilecek? Bu durumun ortaya çıkaracağı çok ciddi bir endişe de mevcut. Kürşad Tüzmen , Türk şirketlerinin gizli formüllerini korumak amacıyla geliştirdikleri kayıt yönteminden de bahsetti. Geriyeyse Avrupa Birliği`ne ihracat yapan Türk firmaları için "Reach" olarak adlandırılan yardım masasına ya da, İstanbul Metal Mamulleri İhracatçıları Birliği`ne başvurmak kalıyor.
Devamını okuyun...>>

Sözleşmeli Personel Alım İlanı

Çevre ve Orman Bakanlığı sözleşmeli personel alım ilanı
Çevre ve Orman Bakanlığı; 4/B`li olarak çalıştırmak üzere çevre, kimya ve inşaat mühendisi ile kimyager, şehir plancısı, biyolog, çözümleyici ve programcı alacaktır. Başvurular en geç 16.06.2008 tarihinde sona erecektir.
KAYNAK: 2008-05-27 www.malatyaguncel.com

Devamını okuyun...>>

28 Mayıs 2008 Çarşamba

Zorlu, 2008`de 12 Petrol Kuyusu Daha Açacak

Türkiye`nin çeşitli bölgelerinde Petrogas ve Amity Oil şirketleri adına 27 adet doğalgaz ve petrol arama ruhsatı bulunan Zorlu Holding, 2008 yılı içinde 12 petrol arama ve geliştirme kuyusu daha açmayı planlıyor.

Zorlu Potrogas Proje ve Yatırımlar Direktörü Şahin Göndiken, 2006 yılı sonu itibarıyla dünyada kalan ham petrol rezervinin toplam 1.2 trilyon varil, kalan doğalgaz rezervinin de 181 trilyon metreküp olduğunu söyledi.
Göndiken, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun (EPDK) 2007 yılı sonu itibarıyla yayınladığı raporda, 2005 yılı sonunda 1 trilyon 200 milyar varil olan dünya petrol rezervlerinin, 2006 yılı sonunda 1 trilyon 210 milyar varil, 2007 yılı sonunda 1 trilyon 208 milyar varil olarak gösterildiğini anımsattı.
Göndiken, petrol fiyatlarının artışına paralel olarak "üretilebilir petrol ve yerinde petrol" oranlarının, gelişen yeni teknolojilere paralel olarak artmasının söz konusu olabileceğini bildirdi.

Türkiye'nin Durumu

Göndiken, Türkiye`nin petrol ve doğalgaz rezervlerinin yetersizliği nedeniyle yurtdışına bağımlı bir konumda olduğunu söyledi.
Türkiye`nin petrol tüketiminin yüzde 10`unu, doğalgaz tüketiminin de ancak yüzde 5`ini yerli kaynaklardan karşılanabildiğine dikkati çeken Göndiken, buna karşılık olarak hidrolik, jeotermal, güneş ve rüzgar enerjileri bakımından büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret etti.
Göndiken, Zorlu Enerji Grubu olarak petrol ve doğalgazın yanı sıra, alternatif enerji kaynakları olan hidrolik enerji, jeotermal enerji ve rüzgar enerjisi ile ilgili yatırımların devam ettiğini belirtti.
Göndiken, "Ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptığımız uzun vadeli yatırımlar ve milli kaynakları değerlendirme projeleri tüm hızıyla devam ediyor. Bugün için Zorlu Enerji Grubu`nun enerji üretimi için sahip olduğu kurulu gücü 420 MW dolayındadır. Zorlu Enerji`nin beş yıllık enerji yatırım planı içerisinde ulaşmayı hedeflediği miktar da 4 bin MW olarak belirlenmiştir" dedi.

Türkiye Petrolünün Kalitesi

Göndiken, Türkiye`nin sahip olduğu jeolojik yapı ve petrol ihtiva edebilecek olan kayaların, yer hareketleri sonucunda büyük çapta açığa çıkarak aşındığını söyledi.
Bu nedenle geçmişte oluşmuş petrol rezervlerinin tahrip olduğunu belirten Göndiken, dolayısıyla Türkiye`nin petrol rezervi açısından bir Ortadoğu ülkesi gibi çok ümitli konuma sahip olmadığını, ancak aramaların devam ettirilmesi sonucunda yerli petrol üretiminin artırılmasının imkanının bulunduğunu kaydetti.
Göndiken, Türkiye`de üretilen petrolün kalitesinin genel olarak orta değerde (20-25 0API gravite) olduğunu ifade etti.
Zorlu`nun petrol arama çalışmaları
Göndiken, Türkiye`de 1860 yılından başlayan petrol arama çalışmalarının ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu ve Trakya`da yoğunlaştığını, TPAO dışında 42 adet yerli ve yabancı özel şirketin de arama ve üretim faaliyetlerinde bulunduğunu söyledi.
Zorlu`nun 2000 yılından bu yana petrol ve gaz arama, sondaj ve üretim faaliyetlerini Zorlu Petrogas ve Amity Oil adındaki iki ayrı şirket bünyesinde sürdürdüğünü bildiren Göndiken, Türkiye`nin çeşitli bölgelerinde Petrogas ve Amity Oil adına alınan 27 adet doğalgaz ve petrol arama ruhsatlarının bulunduğunu ifade etti.
Göndiken, Trakya`da 13, Diyarbakır`da 2, Gaziantep`te 2, Siirt`te 1, Denizli`de 5, Adana`da 1 ve Konya`da 3 adet ciddi boyutlarda petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri ve bu faaliyetlere bağlı olarak önemli yatırımların yapıldığını belirtti.
Göndiken, yurtdışından gelen proje tekliflerini de değerlendirdiklerini belirterek, bu yönde çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.
Dünya genelinde enerji ihtiyacının giderek artması ve buna bağlı olarak petrol ve doğalgaz fiyatlarının astronomik rakamlarda seyretmesinin bu sektörü ilgi odağı haline getirdiğini ifade eden Göndiken, bu trendin uzun yıllar devam edeceğini, sektörde faaliyet gösterecek şirketlerin başarılı olması durumunda önemli bir kazanç imkanının bulunduğunu kaydetti.

KAYNAK: 2008-05-28 CNN Türk
Devamını okuyun...>>

Kimya Devinin Başarı Sırrı Ar-Ge`de Saklı


Yeni ürünlerle kârlılığı ve verimliliği artan şirket, 2010 yılında yeni ürünlerden 4 milyar Euro gelir elde etmeyi hedefliyor. BASF Türkiye , Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Yöneticisi Dr. Gerhard Schwarz , dünya genelinde 8 bin 500 kişilik bir Ar-Ge ekipleri bulunduğunu açıkladı. Schwarz , Ar-Ge harcamalarının üçte birini iklim değişikliği ve enerji verimliliği projeleri için ayırdıklarını söyledi. Şirketin geçen yılki toplam cirosunun 58 milyar Euro `ya ulaştığını kaydeden BASF yöneticisi, toplam çalışan sayısının da 95 bin kişiyi aştığını bildirdi. Schwarz , "2007 yılında Türkiye`de 536 milyon Euro satış gerçekleştirdik ve bir önceki yıla göre yüzde 7,6 büyüme sağladık.`` dedi.


KAYNAK: 2008-05-28 Zaman

Devamını okuyun...>>

27 Mayıs 2008 Salı

Türk Bilim Adamı MIT`nin Araştırma Grubunda

ABD`nin en prestijli araştırma enstitülerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü`nde (MIT) doktora sonrası araştırma çalışmalarını sürdüren Dr. Avni Anıl Argun, enstitünün yakıt pilleri için yeni teknoloji ve malzeme geliştiren araştırma grubunun içinde yer aldı.
ABD`nin en prestijli araştırma enstitülerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü`nde (MIT) doktora sonrası araştırma çalışmalarını sürdüren Denizlili bilimadamı Dr. Avni Anıl Argun , enstitünün yakıt pilleri için yeni teknoloji ve malzeme geliştiren araştırma grubunun içinde yer aldı.
Enstitüden tüm dünyaya yapılan basın açıklamasında, geliştirilen bu teknoloji sayesinde, çevre dostu yakıt pillerinin özellikle taşınabilir elektronik cihazlarda daha yaygın kullanılabileceği, şu an kullanılan maddelerden daha iyi performansa sahip olduğu ve daha ucuza mal edilebileceği belirtildi.
Enstitüden yapılan basın açıklamasının yanı sıra, bu çalışma 20 Mayıs 2008 günü MIT`nin ana giriş sayfasından da tüm dünyaya duyuruldu.
Metil alkol yakıtıyla çalışan bu cihazın, piyasadaki cihazlara nazaran yüzde 50 daha fazla enerji ürettiği ayrıca, geliştirilen polimer filmin, bu yöntemle oluşturulan filmler arasında en yüksek iletkenliğe sahip olduğu kaydedildi.
Bu teknoloji sayesinde, özellikle taşınabilir elektronik cihazlarda daha az yakıtla daha uzun süreli kullanım sağlanabilecek. ABD`de yayımlanan `Advanced Materials` isimli bilimsel yayın organının Nisan ayı sayısında Dr. Avni Anıl Argun , Nathan Ashcraft ve Prof. Paula Hammond imzasıyla yayınlanan bu çalışma, Ulusal Bilim Kurumu (NSF) tarafından da destekleniyor.
Dr. Avni Anıl Argun kimdir?
Dr. Avni Anıl Argun 1978 yılında Denizli ilinin Acıpayam İlçesi`nde öğretmen bir anne babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. İlköğretimini Acıpayam Cumhuriyet İlkokulu`nda tamamladıktan sonra 1988- 95 yılları arasında Nazilli Anadolu Lisesi`nde eğitimine devam etti.
1995 yılı ÖYS sonucunda Bilkent Üniversitesi Kimya Bölümü`ne girmeye hak kazandı. Yoğun fizikokimya eğitimi ve polimer kimyası dalına olan ilgisiyle 1999 yılında Florida Üniversitesi Kimya Bölümü`nde doktora programına başladı.
Doktora eğitimi süresince, elektrik akımı ile renk değiştiren iletken polimerlerin elektrokimyasal özelliklerini ve gösterge cihazlarına uyarlanmasını inceleyen Argun , 2004 yılında `PhD` derecesini alarak Kimya Doktoru unvanını kazandı.
Dr. Argun halen MIT Kimya Mühendisliği Bölümü`nde alternatif enerjiler konusunda doktora sonrası araştırma çalışmalarını sürdürüyor.
Evli ve 1 çocuk babası olan Dr. Avni Anıl Argun`un, uluslararası bilimsel dergilerde 15`in üzerinde makalesi ve 3 patenti bulunuyor.
Bilimsel başarıları arasında öne çıkanlar ise, 2003 yılında ürettiği tamamen plastik malzemelerden oluşan elektrokromik cihaz ve 2008 yılında kat-kat polimer fabrikasyonu yöntemini kullanarak geliştirdiği yakıt pili.
KAYNAK: 2008-05-27 CNN Türk

Devamını okuyun...>>

Plastik Sanayicileri Verimliliği Bilişimle Artıracak

Plastik Sanayicileri Derneğinin Genel Kurul Toplantısında bir araya gelen yöneticiler, üretimin binlerce parametre ile sürdüğü plastik ve ambalaj sektörünün iş süreçlerini yalınlaştıran yazılım çözümleri hakkında da bilgi sahibi oldu.

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Olağan Genel Kurul Toplantısı , 24 Mayıs 2008 tarihinde, Sefaköy Radisson SAS Otelinde gerçekleştirildi.
Toplantı kapsamında, Korozo, Naksan , Kütahya Ambalaj, WhiteCap, Amcor , Banat , Dizayn Boru gibi sektörün önemli oyuncularının kurumsal yazılım projelerini hayata geçiren Elsys tarafından da PAGDER üyelerine özel bir sunum yapıldı. Her siparişin parametrik olarak binlerce değişik reçete, ürün, rota ve malzeme değerine sahip olduğu plastik ve ambalaj sektörünün iş süreçlerini kısaltıp kolaylaştıran Elsys çözümlerinin aktarıldığı sunumda, Sektör Yöneticisi, Ezgi İdil Akyüz, farklı sorunlar karşısında geliştirilen örnek çözüm senaryolarını paylaştı.
Ürün, müşteri ve tedarikçilere ilişkin tüm iş akışlarının aynı sistem üzerinde entegre edilerek önemli ölçüde verimlilik artışı sağlanabileceğini kaydeden Akyüz, Plastik ve ambalaj sektöründe yıllardır edindiğimiz deneyimler ışığında, tek başına bir yazılım kurulumunun ötesinde, şirketlerin iş süreçlerini yeniden tanımlamaya yönelik danışmanlık hizmeti de veriyoruz. dedi. Akyüz Sunduğumuz çözümler, müşterinin talep ettiği ürünün konfigürasyon yapısı, hat, rota ve gerekli tüm bilgilerin, satış ve üretim arasında hızla aktarılabilmesini sağlarken; sipariş alındığı anda, ön maliyet ve fiyat bilgilerine rahatlıkla ulaşılarak şirketlerin daha karlı iş yapmalarını destekliyor. şeklinde konuştu. Akyüz, plastik ve ambalaj sektöründeki darboğazların Elsysin sunduğu yazılım çözümleri ile nasıl giderilebileceğini anlattı.

KAYNAK: 2008-05-27 Turk.internet.com
Devamını okuyun...>>

26 Mayıs 2008 Pazartesi

Kanseri Durduracak Proje Türk İkizlere Ödül Getirdi

17 yaşındaki Hazal ve Mustafa Babadağlı Kanada`daki yarışmada dördüncü oldu. Yurtdışında öğrenim gören ikizlerin çalışmasıyla kanser hücresinin yayılması engelleniyor..

Kanada`da eğitim gören 17 yaşındaki lise öğrencisi ikizler Mustafa ve Hazal Babadağlı , Kanada`da düzenlenen 2008 Sanofi- Aventis Bio Yetenek Yarışması`nda, kanser hücrelerini filtre eden çalışmalarıyla 4. oldular. Yaşları 14 ile 18 arasında değişen öğrencilerin, hazırladıkları araştırma ve projelerle gerçek bioteknoloji dünyası ile tanışmalarını sağlayan ve 15 yıldır devam eden yarışmaya, bu yıl Kanada`nın 14 bölgesinden katılım oldu. Ottowa eyaletindeki Edmonton Old Scona Academic Yüksek Okulu uluslararası bakalorya öğrencisi 17 yaşındaki ikizler, yarışmaya Alberta Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesinde profesör olan Hasan Uludağ`ın kılavuzluğunda hazırlandılar. İkizler , yarışmaya, kanserin yayılmasına neden olan MMP enzimlerinin vücuda salınmasına yol açtığı düşünülen genin çalışmasını durdurarak, bu enzimlerin salınmasını, böylelikle de kanserin yayılmasını engelleyen projeleriyle katıldılar.

BÜYÜK BİR ADIM

Babadağlı kardeşler, "Hali hazırdaki kanser hücreleri çok değişik sayıda MMP enzimi salgılıyor. Fakat bunlardan hangisinin kanserin yayılmasına sebebiyet verdiği henüz bilinmiyor. Araştırmalarımıza devam ederek MMP enzimlerinin hangisinin yayılmaya engel olduğunu bulmayı ümit ediyoruz`` şeklinde konuştular. Gençlerin kılavuzu Prof. Dr. Uludağ da "Bu yeni yöntem geliştirildiğinde, kanserin yayılması ve tedavisi mümkün olabilecek`` diye konuştu.

KAYNAK: 2008-05-26 Sabah
Devamını okuyun...>>

Hindistan-Küba Ekonomik İlişkileri Güçleniyor

Yeni Delhi , 26 Mayıs (Prensa Latina) Hindistan Dış ilişkilerden sorumlu devlet bakanı Anand Sharma, hükümetinin Küba ile ekonomik bağları güçlendirme ve ticareti teşvik etmeyi desteklediğini belirtti.
Sharma, karşılıklı ilişkileri güçlendirmek; yatırım, iş ve ticaret alanında çeşitli olanakları araştırmak amacıyla Yeni Delhi`ye yapılan son 50 yılın en büyük iş atılımının başında bulunan Küba dış ticaretten sorumlu bakan yardımcısı Eduardo Escandell`i ağırladı.
Escandell Sharma`yı Küba`yı ziyarete davet etti. Kübalı yetkili daha önce de Tarım Bakanı ve Yenilenebilir Enerji Bakanı ile görüştü. Ayrıca Ticaret Bakanı Kamal Nath ile de görüşecek.
Küba`yı temsil eden delegeler kimya , farmakoloji , ormancılık , şeker, demir-çelik, bankacılık, biyoteknoloji, taşımacılık, enerji ve ticaret gibi çeşitli alanlardan geliyor.

KAYNAK: 2008-05-26 soL
Devamını okuyun...>>

24 Mayıs 2008 Cumartesi

İslam ve Bilim Bu Müzede!


Fuat Sezgin`in önderliğinde İstanbul`da oluşturulan müzede astronomi, coğrafya, deniz bilimleri, saat teknolojisi, geometri , optik, tıp, kimya , maden, fizik ve mekanik, savaş teknolojisi ve mimarlık dallarındaki eserler veya aletler yer alacak.
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi , 24 Mayıs 2008 tarihinde Gülhane Parkı Has Ahırlar binasında açılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı , Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), TÜBİTAK, Frankfurt Goethe Üniversitesi Arap İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü ve Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde kurulan müzenin açılışı 24 Mayıs Cumartesi günü yapılacak.
Müzede, Frankfurt Üniversitesi Arap İslam Bilimleri Enstitüsü tarafından kaynaklardaki tarif ve resimlere, çok küçük bir kısmı da günümüze ulaşan orijinal cihazlara dayanak hazırlanan, Müslümanlar`ın 8. ve 16. yüzyıllar arasında gerçekleştirdikleri alet ve cihazların örnekleri sergilenecek. Kendi türünde dünyada bir ilk olan ``İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi ``nde Müslüman bilginlerin kurdukları kimyasal düzenekler ile rasathane, hastane, üniversite gibi kurumsal eserler de görsel olarak yer alıyor.
İlk etapta 140 eserin sergileneceği ve zaman içerisinde bu eserlerin sayısının 800`ü bulacağı belirtilen müze içerisinde ayrıca ``Bilimler Tarihi Kütüphanesi`` de yer alacak. Müze, 3 bina içerisinde 3 bin 550 metrekare alanı kapsayacak.
Fuat Sezgin katkıda bulundu
Rönesansın, İslam kültür çevresinde 8. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar devam eden bilimsel çalışma ve başarılara da dayandığını göstermeyi amaçlayan müzenin temellerini bilim tarihi alanında çalışmaları bulunan Prof. Dr. Fuat Sezgin attı. Sezgin, 1982 yılında J. W. Goethe Üniversitesi`ne bağlı olarak kurduğu Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü`nün çatısı altında, İslam kültür çevresinin bilimler tarihine katkılarını somut olarak göstermek amacıyla 1983 yılında bir müze kurdu. Fuat Sezgin`in çalışmalarının önderliğinde İstanbul`da oluşturulan ``İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi``nde astronomi, coğrafya, deniz bilimleri, saat teknolojisi, geometri, optik, tıp, kimya, maden, fizik ve mekanik, savaş teknolojisi ve mimarlık dallarındaki eserler veya aletler yer alacak.
KAYNAK: 2008-05-23 Milli Gazete

Devamını okuyun...>>

Geleceğin Teknolojisi Türkiye’den

Doktora öğrencisi Bayram Bütün, organik kimya ve nanoteknoloji kullanarak yeni nesil görüntüleme sistemlerinde kullanılabilecek geleceğin teknolojisini üretti. Dünya optoelektronik teknolojisinde yeni bir çığır açması beklenen teknoloji ile görüntüleme teknolojilerinde milyonlarca renk çok daha ucuza ve yüksek kaliteyle elde edilebilir hale geldi.
Bilkent Üniversitesi doktora öğrencisi Bayram Bütün, organik kimya ve nanoteknoloji kullanarak yeni nesil görüntüleme sistemlerinde kullanılabilecek geleceğin teknolojisini üretti. Dünya optoelektronik teknolojisinde yeni bir çığır açması beklenen teknoloji ile yeni nesil DVD, LCD, cep telefonu ekranı, dijital fotoğraf makinesi gibi görüntü cihazlarında ve sağlıkta kullanılan görüntüleme teknolojilerinde milyonlarca renk çok daha ucuza ve yüksek kaliteyle elde edilebilir hale geldi. Bütün’ün çalışması ‘’Nanotechnology’’ dergisinin Nisan 2008 sayısında yayımlandığı da bildirildi.

KAYNAK: 2008-05-24 Yeni Asya
Devamını okuyun...>>


















   
   



























































 







   
     


Devamını okuyun...>>