4 Eylül 2008 Perşembe

Atık Yağlar Vatandaşın Midesine Yakıt Oldu

Biyodizele çevrilmek üzere Çevre ve Orman Bakanlığı`nın izni ile toplanan atık yağlarda `kayıtdışı vurgun` iddiası ortaya atıldı. Bu süreçte insan hayatıyla nasıl oynandı?

Haber:Özgüç Kozan

Biyodizele çevrilmek üzere Çevre ve Orman Bakanlığı`nın izni ile toplanan atık yağlarda `kayıtdışı vurgun` iddiası ortaya atıldı. İnsan ve çevre sağlığı için büyük tehdit oluşturan 40 bin ton atık yağın, kayıtdışı çalışan firmalar tarafından damıtılarak piyasaya `yemeklik yağ` olarak sürüldüğü iddia edildi.

Biyodizele çevrilmesi amacıyla ücretsiz toplanmaya başlanan bazı atık yağlar için Çevre ve Orman Bakanlığı`ndan lisans alan şirket sayısı 8 iken, sektördeki kayıtdışı firmaların sayısı ise sadece İstanbul`da 19`a ulaştı. 2007`de toplanan 2 bin 860 ton atık yağın yalnızca yüzde 10`u biyodizele çevrilebilirken, 40 bin tonluk atık yağın kayıtdışı firmalar tarafından yeniden damıtıldığı ve piyasaya `yemeklik yağ` diye satıldığı öne sürüldü. Topladıkları yağları biyodizele dönüştüp satmak için yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırım yapan kayıtlı şirketler ise, hem kayıtdışı firmalar hem de biyodizele yapılan zamlarla zor durumda kaldı.

Aşçılardan satın alıyorlar

Albiyobir Başkanı Tamer Afacan, resmi kayıtlarda görünen atık yağ toplama miktarının 15 katından fazla kayıtdışı yağ toplandığını belirterek, `Sorun bu şirketlerin sadece lisanssız olmaları değil. Bu şirketler topladıkları yağı damıtarak tekrar piyasaya sunuyor. İyi niyetli bir girişim büyük bir tehlikeyle karşı karşıya` diye konuştu. Afacan, birçok otelin mutfak artıklarını sözleşmeyle aşçıbaşlarına devrettiğini ve yasaya göre ücret ödenmeden alınması gereken atık yağların lisanssız şirketler tarafından aşçılara ücret ödenerek alındığını iddia etti. Afacan, lisanssız şirketlerin topladıkları yağları önce damıtarak, ardından içine insan sağlığı için çok tehlikeli olan magnezol kimyasalını koyarak yağın rengini açtıklarını kaydetti. Afacan, kaçak toplayıcıların en büyük müşterilerinin ise catering firmaları olduğuna dikkat çekti. Afacan, `3 öğün yemek için 1.4 YTL`ye anlaşan catering firmaları var, mecburen yağın da en kötüsünü kullanıyorlar. Kaçak toplayıcı atık yağın litresini 1 YTL`den aşçıdan alıyor, catering firmasına litresini 3 YTL`ye satıyor` dedi. Damıtılmış atık yağların kimi zaman zeytinyağlarının içine de karıştırıldığını anlatan Afacan, `Devletin sadece yasa çıkarmakla yetinerek denetimi sağlamazsa, `kaş yapayım derken göz çıkarmış` olacak. Halkın sağlığı tehlikeye atılıyor` diye konuştu.

100 bin tona çıkacak

Sektörün lisanslı firmalarından Kolza Biyodizel yetkilisi Göktan Gürcü ise, hesaplamalarına göre 2007 yılında 40 bin ton atık yağın piyasaya sunulduğunu ve önlemler alınmazsa 2008`de piyasada 100 bin tona yakın atık yağdan devşirilmiş yağın satılacağını ifade etti. Lisanslı firmaların sektöre 200 milyon dolarlık yatırım yaptığını anlatan Gürcü, biyodizele yapılan zamlardan sonra müşteri bulmakta zorlanan sektörün kayıtdışı nedeniyle daha da zorlandığını vurguladı.

Atık yağların renginin siyaha yakın olduğunun ve kanserojen polar maddeler içerdiğinin altını çizen Gürcü, `Birçok izinsiz şirket bu yağları toplayıp sadece damıtarak ve kanserojen kimyasallarla rengini açarak, yüzde 10 oranında da temiz yağ ile karıştırarak piyasaya sunuyor` şeklinde konuştu. Gürcü, çoğu lokanta ve otellerden toplanan bu yağların dağıtımının aşçıların elinde olduğunu, aşçıların da bu yağları 40 kuruşa izinsiz şirketlere sattıklarını kaydederek, `Ciddi yaptırımlar olmadığı sürece kaçak toplayıcılar niye vazgeçsin ki, yağı 40 kuruşa toplayıp maliyeti olmadan 3 YTL`ye satıyorlar. Parayla yağ satmanın yasaklanması ve atık yağlarını lisanslı şirketlere vermeyen kurumların cezalandırılması gerekiyor` dedi.

Biyodizel fiyatlarının ve ÖTV oranlarının yüksek olması nedeniyle lisanslı firmaların da kaçak yollara başvurduğuna dikkat çeken Palmiye Biyoenerji Genel Müdürü Salih Kayar, `75 yıldır çöpe döktüğümüz şeyi biz değerlendiriyoruz, bu işin hamallığını yapıyoruz. Ama teşvik bir kenara, kaçak toplayıcılar işimizi elimizden alıyor` diye konuştu. Mazotun 1.5 YTL olduğu koşullarda 3 YTL`ye biyodizel satmanın imkansız olduğunu anlatan Kayar, ürettikleri biyodizeli pahalılığından ötürü petrol şirketlerinin de almadığını dile getirdi.

Ezici Yağ Sanayi`nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ezici ise, izinsiz çalışan firmaların aşçılarla anlaşarak geceleri veya sabaha karşı toplama yaptıklarını belirtti. `Sadece İstanbul`da bu işi yapan 19 lisanssız firma var` diyen Ezici, emniyet kuvvetlerinin bu firmalara dönem dönem baskın yaptığını ancak firmaların paravan şirketlerle yüksek para cezalarından kurtulduklarını açıkladı.

Çevre Bakanlığı`ndan lisans alan geri kazanım (biyodizel işleme) tesisleri

- Ay Biyodizel İşleme

- Bestaş Biyodizel

- Çevresel Kimya

- Eko Biyodizel

- Ezici Yağ Sanayi

- Kolza Biyodizel

- Paksoy Biyodizel

- Tayaş Tosya Alternatif Yakıtlar

Tam anlamıyla cinayet

Konuyla ilgili araştırma yapan İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Kenan Demirkol, kızartmada kullanılan yeni bitkisel yağlarda bile kişilerde inme ve kalp krizine sebep olan transyağ asidinin bulunduğunu, geçtiğimiz yıl Amerika`da bu yağlarla kızartma yapmanın yasaklandığını söyledi. Demirkol, `Transyağ asitlerinin vücuttan atılması çok zordur. Damarlara yapışır ve direk tıkanıklık yaratır. Hele hele bu yağları ikinci, üçüncü defa kızartarak kullanmak tam anlamıyla bir cinayettir. Toplanarak tekrar satılan bu yağlar çağımızın baş belası hastalıkları olan şeker, kalp ve damar hastalıklarının sebebidir.

Büyük yemek şirketleri lisanslı firmalara veriyor

İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Basri Kalaycıoğlu, yasa çıkmadan önce de büyük şirketlerin atık yağlarını kanalizasyona atmadıklarını yine aşçılar vasıtasıyla toplayıcılara verdiklerini ifade etti. Mutfak atıklarının aşçıların elinde olduğunu belirten Kalaycıoğlu, yasayla birlikte dernek olarak lisanslı toplama firmalarıyla anlaşarak üyelerini buralara yönlendirdiklerini belirtti. Kalaycıoğlu, `Eskiden aşçılarımız yağları satardı, onlara küçük bir ek gelir olurdu. Ancak 3 yıldır ciddi yemek sanayicileri atık yağlarını düzenli olarak toplatıyor. Kayıtdışı toplama da genelde merdiven altında oluyor. Türkiye`nin bu yasaya alışması zaman alacak` diye konuştu.

Türkiye`nin yıllık bitkisel yağ tüketimi (ton)

Likit 950 bin

Margarin 550 bin

Sanayi (yem, sabun vb.) 200 bin

Toplam 1 milyon 700 bin

Zeytinyağı 60 bin

Kaynak: Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği

Yıllara göre toplanan atık yağ miktarı (ton)

2006 1.700

2007 2.860

2008 (Hedef) 10.000


KAYNAK:

Referans

2008-09-03 www.ekoyol.com


Devamını okuyun...>>