Türkiye ’deki endüstri kuruluşlarının yüzde 98’inde arıtma tesisi kullanılmadığı, olanların da bir kısmının yetersiz veya çalışamaz durumda bulunduğu bildirildi.
Çevre ve Orman Bakanlığı ’nın internet sitesinde yer alan, ‘’Yer Üstü Suları ve Kirliliği’’ adlı araştırmaya göre, çevresel kirliliğe sebep olan endüstriyel atıklar belirli bir zamanda, bir bölgedeki kirlenme yoğunluğuna bağlı olarak insan sağlığına ve çevreye olumsuz yönde etki ediyor. Araştırmada, sanayinin çevre üzerindeki olumsuz etkisinin diğer faktörlerden çok daha fazla olduğu belirtildi. Sanayi kuruluşlarının, sıvı atıkları ile su kirliliğine, buna bağlı olarak toprak ve bitki örtüsü üzerinde aşırı kirlenmelere sebep olduğu ve tabiatta tahribata yol açtığının bilindiği belirtilen araştırmada, Türkiye ’de faaliyet gösteren organize sanayi bölgelerinden yüzde 14’ünde arıtma tesisi bulunduğu ifade edildi. Bu oran turistik tesislerde yüzde 81’e çıkıyor.
Araştırmaya göre, ‘’Yılda 930 milyon metreküp endüstriyel atık suyun sadece yüzde 22’si arıtılıyor, yüzde 78’i ise arıtılmaksızın doğrudan göl, ırmak ve denizlere deşarj ediliyor.’’
ENDÜSTRİYEL ATIKLAR VE DENİZLER
Taşımacılık ve turizm amacıyla kullanılması, evsel, endüstriyel atıkların arıtılmadan veya kısmen arıtılarak deşarj edilmesi, kazalar sonucu meydana gelen petrol akıntıları ve akarsulardan denizlere ulaşan tarımsal atıklar, denizlerde kirlenmeye sebep olan başlıca etkenler arasında yer alıyor. Araştırmada, deniz kirliliğine sebep olan diğer faktörler arasında şöyle sıralanıyor:
‘’Deniz kıyılarında bulunan şehir merkezleri ve sanayi tesislerinden çıkan ve arıtılmadan denize boşaltılan atıklar.
Tarımsal alanlarda erozyon sonucu akarsularla denize karışan toprak ve diğer kirleticiler.
Denizlerde kurulmuş bulunan platform ve boru hatlarından oluşan sızıntılar.
Gemiler ve diğer deniz araçlarından oluşan kirlilik.’’
Deniz kazaları neticesinde önemli miktarlarda petrol döküntüsü suda birikerek canlı ortamını tehdit ediyor. Büyük petrol tankerlerinin kazaları sonucunda binlerce ton ham petrol denize dökülüyor. Ham petrol taşımacılığı, petrokimya sanayi ve organik kimya sanayindeki gelişmeler kara, hava ve denizlerdeki kirlilik miktarını artırıyor.
KAYNAK:2007-11-14 10:55:41 Yeni Asya
Devamını okuyun...>>
15 Kasım 2007 Perşembe
Endüstri Kirletiyor
ODTU’lüler, Hayalet Uçağın Sırrını Çözdü
2 yıl süren araştırmalar sonucu radarda görünmezlik sağlayan teknoloji geliştirildi. Bu teknoloji ile gemi uçak, helikopter, denizaltı gibi askeri araçların radarda görünürlüğü binde 1’e düşüyor
ABD ’NİN “hayalet uçak” teknolojisini, Türk araştırmacılar çözdü. ODTÜ ’lü ekip, radarda görünmezlik sağlayan teknolojiyi geliştirdi. Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof . Dr. Levent Toppare, “Bir ülke için büyük önem arz eden gemi, uçak, helikopter, denizaltı gibi araçların radar tarafından tespit edilme ihtimalini binde 1’e kadar düşüren radar soğurucu kaplamaları geliştirmek büyük başarı” dedi.
2 milimetre kalınlıkta
TOPPARE, “Geliştirdiğimiz malzemeler en fazla 2 milimetre kalınlıkta olup uygulandıkları platformlar üzerine minimum ağırlık katmaktadır. Bu kaplamalar, 100 metrekarelik bir cismin 0.1 metrekare olarak algılanmasını sağlıyor . Bu da radar tarafından fark edilmesini neredeyse imkansız kılmaktadır. Ayrıca malzemelerin üretimi için de yurt dışına bağımlılık gerekmiyor” diye konuştu.
KAYNAK: 2007-11-14 07:40:27 HO Tercüman
Devamını okuyun...>>
Radarda Görünmeyen Malzeme Ürettiler
Ekip, yerli kaynakları kullanarak, radarda görünmezlik teknolojisinde kullanılabilecek yeni radar soğurucu kaplamalar geliştirdi. Yeni malzemeler, gemi, uçak, helikopter, denizaltı gibi askeri araçların radarda görünürlüğünü binde 1`e kadar düşürüyor.
YÜK GETİRMİYOR
Alev almayan, suya, tuza, yosuna, sürtünmeye ve darbeye dayanıklı malzemeler en fazla 2 milimetre kalınlıkta oldukları için uygulandıkları platformlara fazla yük getirmiyor. Prof. Toppare, “görünmezlik teknolojisi” nde büyük bir yenilik olan çalışmayla ilgili şu bilgiyi verdi: "Bu kaplamaların en önemli özelliği uygulandığı cismin radar kesit alanını binde 1`e kadar düşürmesidir. Bu, 100 metrekarelik bir cismin 0.1 metrekare olarak algılanması demek olup radar tarafından fark edilmesini neredeyse imkansız kılmaktadır. Ayrıca üretim için gerekli tüm girdiler ülke içinden sağlanabilmekte olup yurtdışına bağımlılık gerektirmemektedir."
Devamını okuyun...>>