19 Eylül 2009 Cumartesi

Gelişmiş Ülkeler Türk Borunu Stokluyor

Uzmanlar Türk borunun yabancı ülkeler tarafından stoklanıp işlenerek pazara sokulduğunu iddia ediyor.

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi


Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Elektro Kimya ve Malzeme Laboratuvarı`nda bor üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Mehmet Levent Aksu, gelişmiş ülkelerin dünya bor rezervlerinin yüzde 70`ini elinde bulunduran Türkiye`den ham bor satın alarak ``stok yaptıklarını``, geliştirdikleri teknolojiyle işledikleri yaklaşık 250 çeşit bor ürününü Türkiye ile beraber tüm dünyaya pazarlamayı hedeflediklerini ileri sürdü.
Prof. Dr. Aksu, bor teknolojileri ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye`de bor teknolojisinin geliştirilmesinin hayati önem taşıdığına işaret etti.
Türkiye`nin dünya rezervlerinin yüzde 70`ini elinde bulunduran bir ülke olmasına karşın dünyanın Türkiye`den bor alma gereksinimi bulunmadığını savunan Aksu, Türkiye dışındaki rezervin, dünyanın 100 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğunu bildirdi.
Mehmet Levent Aksu, borun çok geniş bir kullanım alanı olduğunu ve bu elementten yaklaşık 250 şekilde yararlanıldığını ifade ederek, ``olağanüstü bir element`` şeklinde tanımladığı borun, ``metallere kaplandığında dayanıklılığı yüksek oranda arttırdığını, bazı bor bileşiklerinin sürtünmeyi azalttığını ve sodyum bor hidrorürün yakıt olarak kullanılabildiğini`` bildirdi.
Günümüzde hidrojenin de kullanım alanının genişlediğini dile getiren Prof. Dr. Aksu, enerji sistemlerinin buna göre şekillendiğini, bilinen en etkili yakıt olan hidrojenin depolanmasının halen aşılması gerekli bir sorun olduğunu dile getirdi.
Hidrojenin güvenli şekilde depolanması ile ilgili önemli Ar-Ge çalışmalarının sodyum bor hidrorür kullanımıyla ilgili olduğunu belirten Aksu, çok daha emniyetli olan bu bileşiğin yaygın kullanımı ve geliştirilmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Aksu, ``Bu bileşikle araçların ısıtma sistemleri, diz üstü bilgisayarlar çalıştırılabilir. Düşük enerji gerektiren pek çok sistemde etkin roller ortaya çıkarılabilir. Yeter ki gereken yatırımlar yapılsın`` dedi.
HAM BOR SATMAK EKONOMİYE KATKI SAĞLAMAZ
Prof. Dr. Aksu, Türkiye`nin boru ham haliyle satabildiğini ve yıllık kazancının da 400-500 milyon dolar olduğunu, bor madenini ham olarak satarak ekonomik yarar sağlayamayacağını dile getirdi. Aksu, sözlerine şöyle devam etti:
``Gelişmiş ülkeler Türkiye`den bol miktarda bor alarak stok yapıyor. Yakında geliştirdikleri teknolojilerle işlenmiş boru yüksek maliyetlerle Türkiye ile birlikte dünyaya pazarlamayı hedefliyorlar. Bor teknolojilerine yatırım yapılmazsa Türkiye, bu teknolojiyi ekonomiye kazandırmada büyük zarara uğrayacak. Türkiye elindeki bor madenini ham olarak satarak hiçbir yere gelemez. Bunun teknolojisinin geliştirilmesi için gerekli desteğin sağlanması ve kimya ile ilgili birimlerin bu konulara yönlendirilmesi lazım. Devletin bu konuya çok üst seviyede maddi destek sağlaması gerekiyor.``
Aksu, Türkiye`de bordan yakıt üretilmesi konusunda araştırmalara desteğin arttığını, ancak bunun yeterli olmadığını ifade ederek, ``Türkiye boru teknik ürünlere dönüştürebilirse ekonomik kazanç milyarlarca doları bulabilir`` diye konuştu.
Türkiye`deki araştırmalara değinen Aksu, tankların ve zırhlı araçların, aşınma ve korozyona dayanıklı çok sert bir madde olan borla kaplanarak dayanıklılığının artırılması konusunda çalışmalar yapıldığını bildirdi. Zırhın borla kaplanması durumunda dayanıklılığının 5 kata kadar artırılabildiğini kaydeden Aksu, ancak bu teknoloji için yaklaşık 1000 derece sıcaklığın gerektiğini, pahalı olan bu teknoloji için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Kaynak: 2009-08-24 DunyaBulteni.Net http://www.dunyabulteni.net

Devamını okuyun...>>

22 Temmuz 2009 Çarşamba

112`nci Elementin Adı Belli Oldu

13 Yıl önce keşfedilen ve periyodik tabloya birkaç hafta önce giren `112`nci elementin` adı nihayet konuldu.

Yeni elemente gökbilimci Kopernik (Nicolaus Copernicus) anısına `kopernikyum` adı verildi.
Kopernikyum elementinin simgesi ise Cp olacak.
Kopernik, gezegenlerin Güneş`in etrafında döndükleri sonucuna ulaşarak Dünya`nın evrenin merkezi olduğu düşüncesini çürütmüştü.
Yeni elementi keşfeden bilim insanları `dünya görüşümüzü değiştiren` Kopernik`in onuruna yeni keşfe bu ismi uygun gördüklerini açıkladı.
Kısa adı IUPAC olan Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği, `bilim dünyasının bu isim önerisini tartışması için zaman tanımak amacıyla` yeni elementin adını altı ay sonra onaylaması bekleniyor.
Almanya`daki Ağır İyon Araştırma Merkezi`nde Prof. Sigurd Hofmann öncülüğündeki bilim insanları kopernikumu 1996 yılındaki füzyon deneyleri sırasında bulmuşlardı.
Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği ise bir süre önce bu keşfi resmen tanıdığını açıklamıştı.
Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği kuralları, keşif ekibinin yeni elemente hayatta olan bir kişinin ismini koymasına izin vermiyor.
Prof. Hofman, kurallar izin verseydi yeni elemente `hofmanyum` adını vermek isteyip istemeyeceği sorusuna `Hayır, sanıyorum kopernikyum çok daha güzel bir isim oldu` karşılığını verdi.
Kopernik
Kopernik 1473 yılında Polonya`nın Torun kentinde dünyaya geldi. Gezegenlerin dünyanın etrafında döndükleri bulgusuna ulaşması, modern bilimin dönüm noktalarından birini oluşturdu.
Bu bulgu, yerçekiminin keşfine, yıldızların dünyadan çok uzakta bulundukları ve evrenin de hayal edilemeyecek kadar büyük olduğu bilgisine ulaşılmasına zemin hazırladı.
KAYNAK: 2009-07-17 www.ihlassondakika.com

Devamını okuyun...>>